The Tyrant’s Only Perfumer

Çılgın bir köpek eğer birinden belli bir koku alamazsa her tarafı yakıp yıkıp onu öldürüyordu. Dük Cedric’in parfümcüsü olan Ariel’i ele geçirdim. Problem kötü karakter olan Ariel’di, çılgın köpeği çok seviyordu ve aklınıza gelebilecek her türlü saplantı ve kötülükleri yaptı. “Dük, ayrılalım.” “Ne?” “Nasılsa bu benim zorumla başlatılan sözleşmeli bir ilişkiydi, değil mi?” Hayatta kalmak için bir şekilde erkek ana karakterden ayrıldım. “Bekle, beklesene…” “Parfüm için endişelenme. Sen çılgın bir köpeğe dönüşmeden getireceğim.” “Çılgın… köpek?” Oh, benim hatam. Erkek karakteri takma adıyla çağırdım, ağzımdan kaçtı. İyi gittiğini sanmıştım, ama… “Şimdi, buraya mı geliyorsun?” Sönük gözlerle karşımdaki dükkanıma baktım. Kesin olmak gerekirse, dükkana çıkarken ki merdivenlere baktım. Erkek karakter, neden başka birinin dükkanının merdivenlerinde acınacak halde oturuyorsun? Bu çılgın köpek değil, ama yağmura tutulmuş bir yavru köpek olabilir.